31 Eki 2012

Arang and the Magistrate / 3 dolunay geçene kadar seninleyim...


Mükemmel, mükemmel, mükemmeeel! Uzun zamandır -hatta bir dakika- hiç böyle bir dizi izlememiştim kore camiasından.Elbet fantastik öğeler barındıran diziler var ancak başından itibaren öyle sardı ki resmen kitlendim diziye.Karakterler konu görsellik çok çok iyiydi.Özellikle Min ah ve Junki çok tatlı bir ikili olmuş.Özellikle Junkiyi uzun zamandır göremiyordum dizilerde.My girlden sonra bir kaç dizide oynadı ancak ben o yapımlarını daha izlemedim o yüzden uzun zamandır görmediğim bir arkadaşı görür gibi oldum ve çok sevindim nedense.Yakışıklılığından bir şey kaybetmemiş o kesin.
Esas adamımız Eun oh hayaletleri görebilen ve bundan nefret eden yarı soylu-yarı köle, yakışıklı bir oğlandır.Kaybettiği annesini bulmak için Miryang'a gider ve orada saf, güzel ve bir o kadarda hayalet kızımız Arang ile tanışır.Bu kız onun bir şekilde yargıç olmasını sağlar ve geçmişi için ona yardım etmesini ister.İlk başta onu yok gibi görüp köşe bucak kaçarken, onda kafasındaki sorulara cevap bulacak anahtarın olduğunu öğrenince olay tamamen tersine döner.Arang onun çözmesi gereken şifreyi beyninde tutuyordur ancak gel gör ki kızımızın hafızası tamamen sıfırlanmıştır.Hem ona yardım edip hafızasını ve neden öldüğünü bulmaya, hemde annesini aramaya başlarlar.Ancak bu işe Yer ve gökyüzü kralları da dahildir ve onları bekleyen gerçekler hiç o kadar toz pembe olmayacaktır.



Nasıl beğenmezler bu diziyi anlamam.Şimdi birkaç yorum okudum ve çok şaşırdım! Sıkıcı ve saçma olduğunu söyleyenler mi dersin, tamamen boğucu olduğunu söyleyenler mi dersin...Pardon ama siz bu işten anlamıyorsunuz canım, hiç yorumda bulunmayın.Ben fantastik kurguyu ölümüne seven bir insan olarak açıkcası çok çok sevdim ve etkilendim bu diziden.Kime, neye, hangi amerikan dizisine benzediğine değilde, ortaya çıkan şeye bakarsak daha mantıklı olur kanımca.Çünkü farkındaysak bu devirde yeni bir şey çıkarmak ve onu sunmak neredeyse imkansıza yakın.Yeni birşeyler ortaya koyanlarda zaten milyonda bir çıkıyor...İşte bu bakış açısını edinmediğimiz sürece izlediğimiz her yapımda, bir önceki başka yapımların izini ararız.Halbuki güzel miydi, konu işleyişi, karakterler nasıldı önem vermemiz gereken buydu.Neyi tekrarladığına değil, ne kattığına önem vermek en mantıklısı.Hep yenilikçi yapımlar ararsak hayal kırıklığına da hazırlamamız gerekir kendimizi canlarım.O yüzden gereksiz yorumlar yapmayınız.Sizin yüzünüzden güzelim diziyi izleyemeyecek olanları düşünüp ben üzülüyorum!



Kızgınlığımı bir kenara bırakıp dizi hakkındaki yorumlarıma dönmek istiyorum.Fantastiği sevsem de aşkla harmanlanmadığı zaman benim için boğucu bir hale gelebiliyor.Bu yüzden önemli olan ve mutlaka izlenilmesi gerekenlerin dışında salt fantastikten çok, romantizmle harmanlanmışlarına yöneliyorum.Bu diziyi sevmemin bir diğer nedeni de buydu.Birde işin içine komediyi sokmuşlar ki demeyin keyfime.Tekrar üstüne basıyorum Min ah ve Junki çok tatlı bir çift olmuş.O birbirlerine bakışları, laf sokuşları, türlü itiş çekişleri çok sevimliydi.Açıkcası dizi bittiğinde bile özledim o ikiliyi.O derece bağlamışlar beni kendilerine.



Ah o iki sevimli krala bir çift söz söylemeden bitirmem yazıyı :D Siz ne kadar tatlıydınız ya.Yeraltı kralının yaşlı vücudu için yakınması, yeryüzü kralına oyunda sürekli yenilmesi ve girdiği tripler! Çok tatlı bir ikiliydi onlarda.Zaman zaman neden kendi işlerini kendileri halletmiyor be! diye sitem etsem de, onlarında bir bildikleri vardı diyorum.Sonuçta koca krallar kimi sorgulayacağım canım! hehe Her neyse o detaya girmiyim çünkü fantastik bir şey ise ortadaki, fazla sorgulamamak en iyisidir.O ikilinin bir resmini paylaşayımda tatlılıklarını görün.Gerçi setten bir görüntü ama bence karakterleride gayet bu atmosfere uygun hehe


Şapkalı olan ölüm meleği rolündeki abimiz yanlış olmasın :D
Dizinin yan karakterlerindede aşk vardı.Şaman ve esas oğlumuzun sağ kolu Dol soe çok şeker bir çiftti.Onların aşkı da nefretle başlayan cinsten.Kavga gürültü olsada aralarında, aslında ikiside fazlasıyla utangaçtı.Allahım Dol soe'nin utanarak  'Sen beni ayartmaya mı çalışıyorsun!' diyişi hala gözümün önünde :D İlk başlarda Dol soe fazlasıyla sinirimi bozsada (Arang'a karşı yaklaşımından dolayı) sonradan kendini affettirdi.Yürekli adamdı vesselam.Selam olsun sana Dol soeeee! :D


-Ve ikiliden bir kare-

Hazır gelmişken birkaç resim koyalım dimi ama hehe 
Çoook tatlılaar :(  ♥_

Şimdi paylaşacak başka şeyler arıyordum ve dedim güzel bir mektubu paylaşayım sizinle.Sevgili Arangımızın oğluşa yazdığı o yürek parçalayan mektubu.
İzlediğiniz zaman neden parçaladığını anlarsınız yeterince :(


Yargıç...
Birisi bir gün 'Rüyamda bir kelebek gördüm.Ben mi kelebektim, kelebek mi bendi bilmiyorum...'demişti.Seninle tanıştığım andan itibaren ben de öyle hissettim.Bir anlığına, hayalet olan insan mıyım, insan olan bir hayalet miyim unuttum.Zaman bir rüya gibi gelip geçti.Mutlu olduğum zaman mutlu olduğumu hissettim.Üzgün olduğum zaman üzüntüyü hissettim.İnsan olarak geçirdiğim günler gerçekten çok hoştu.
Bana değer verdiğin için teşekkür ederim.Yaşamıma değer verdiğin için teşekkür ederim.Karanlığın ay ışığını soldurduğu gibi, kalbindeki yerim de eninde sonunda yok olacak.Ama senden beni unutmanı istemeyeceğim.Lütfen beni hatırla.Arang adını unutma...
Yargıç...
Seni seviyorum...




Yazımın sonuna gelmiş bulunmaktayız.Yazarken keyif aldığım dizilerden biriydi.Bazıları ihtiyaçtan yazılsa da Arang daha izlerken bile mutlaka yazmalıyım dedirtti bana.Pek fazla ayrıntıya giremememi izleyince anlayışla karşılayacağınıza eminim çünkü karışık ve anlatılmaması gereken sahneler var her bölümde.Olay üstüne olay ama o kadar merak ve zevkle izlettiriyor ki şaştım kaldım.O yüzden bol resim koydum.Zaten izleyeceğiniz için sorun yok yani hehe :D Bak izleyin mutlaka çok kızarım valla! Şaka bir yana Arangı çok sevdim ben.Eminim sizde zevkle izleyip çok güzel bir dizi katmış olacaksınız beyninizin ve kalbinizin arşivine.Çok yoruldum ve baya zamanımı harcadım ama değdi gerçekten güzel bir yazı oldu :) Alttada gif ve ikilinin kısacık bir diyaloğunu paylaşıp kaçar artık ben.

 İzleyin, izlettirin ^^



Bir çiçeğin solduğu yerde başka bir çiçek açar.Bir rüzgarın estiği yerde başka rüzgarda eser ama sana olan duygularım sonsuza dek sürecek.Cennete gidersem seni unutmuş olacağım, cehenneme gidersem de sen beni..Yani hiçbir şekilde birbirimizi hatırlayamayacağız.
Ben seni, sana olan sevgimle bulacağım...Seni gördüğü anda aniden duran, gözünden yaş akan, kalbi hızla atmaya başlayan birini görürsen onun ben olduğumu anla.
Arang...
Seni seviyorum.



Selam! Wattpad hikayeme göz gezdir ---> Kralın Kalbi




.................................................................................




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder