Scent of a woman / Eğer..

Dizide aslında klasik bir konu işlenmiş ,bizim yeterince aşina olduğumuz..

Kısaca özet geçmek gerekirse;

Esas kızımız evlenicek yaşı fazlasıyla geçmiş annesinden bunun yüzünden sürekli azar işiten, iş yerinde mutsuz, patronu tarafından çoğu kez tacize uğrayan ama ağzını açıp karşı bile çıkamayan, hayattan hiçbir olumlu beklentisi olmayan ezik bir karakter..Daha sonra 6 aylık ömrü olduğunu öğrenir ve tatile çıkar.Hayatı boyunca para biriktirdiği için zamanında alamadığı elbiseleri alır, en iyi odaları kiralar ve parasını yarını düşünmeden harcamaya başlar.O sırada esas oğlumuz (çalıştığı şirketin patronu) ile karşılaşıyor.Olaylar o şekilde gelişip gidiyor.Kendine bir liste hazırlıyor; Bu güne kadar ne yapamadım? Ne yapmak isterdim? Ve onun doğrultusunda dizi su gibi akıp gidiyor.

Bu dizide başından beri beni bu kadar çeken neydi diye düşündüm.Sanırım yeon hee'nin mutsuz, umutsuz hayatında dibe batışı ve çıkmak için sadece ölüm fermanını görmüş olmasıydı.Dizinin ilk başlarını beğenmeyen kişiler var.Onların görüşü fakat ben daha ilk bölümde bile etkilemeyi başardı.Yerlerde sürünen önemsiz bir insan nasıl intikam alır? O gücü nerden bulur? Hayattan..

Dizi bittiğinde muhtemelen herkezin kafasında oluşan o soru bende de vardı. Eğer 6 aylık ömrüm kaldığını öğrenseydim ne yapardım? O saatten sonra insan olurmuydum onu düşünmek lazım aslında.Kolay kaldırılıcak yük değil.İnsana ölmek bazı şeylerden kurtulmak kolay gelir.Düşünür sürekli ama pat diye önünüze atılınca sevmessiniz nefret edersiniz o kaderden.Aslında o mutsuz hayatta sürekli istediğiniz ölüm şimdi size tatsız, tutsuz, yavan gelir. Yeon hee bana göre iyi atlattı bilmiyorum.Onun yerinde olsam muhtemelen çıldırır, hergün deliler gibi içer, birileriyle kavga eder, ecelimi beklemeden kendimi öldürmeye çalışırdım.Zor iş..
O süreçte insan kalabilmek..

Diziyi izlerken 'Anne ya şöyle bir aşk yaşamadan ölüp gidermiyim dersin? 'diye sorduğumda şu cevabı verdi.' Ancak dizilerde karşılaşırsın böyle aşklarla.O yüzden izlemene bak.'..
İşte en gıcık olduğum olayda buydu dizide.Gerçekten imrenmemek mümkün değildi.
Ben herzaman derim 'Aşık adam bi başkadır azizim! ' .Gerçektende bu dizideki aşkta bi başkaydı..
Wook oppada sonuna kadar hakkını vererek en iyi şekilde oynadı aşık adam rolünü.
Wook oppa demişken.. Asker yaramış adamıma.Yememiş içmemiş kas yapmış..
Tü tü maşallah nazar değdiricimm..

Dizide beni öldürüp öldürüp dirilten bir diğer unsurda bolca kullanılan 'Tango' içeriğiydi.Ben ki latin danslarına ayrı bir aşık, şarkılarına ayrı bir tutkun insan olarak tango sahnelerinde ayrı bir haz aldım.Çok tatlılardı kardeşim çok! Şarkılar muhteşem, atmosfer almış başını gidiyor, adam yakışıklı daha ne ister insan? Tabi öyle bir ortamda karşında wook oppa varsa daha fazlasını umarsın hani ama belamızı aramamak lazım..

Yani kısacası izlenmesi ve ders alınması gereken bir dizi olduğunu söylemek istiyorum..

Hayatında vericeğin kararların ,yapıcağın seçimlerin seni nereye götürüceğini bilemessin, ama geçen günlerini ve soluduğu hayatın kıymetini bilmeli insan..

Kısacası hayat bekletilmeye gelmez..Ayağa kalk, sev, sevil ve hep o anı yaşa. 

Bu diziden ben bunları çıkardım..

 Sizde; İzleyin, izlettirin..^^

Selam! Wattpad hikayeme göz gezdir ---> Kralın Kalbi




.................................................................................